Sınıf Öğretmenleri İçin Ücretsiz Özgün Etkinlikler

Belirli Günler ve Haftalar ( Müzeler Haftası 18-24 MAYIS)

 

 

GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ

 ( MÜZELER HAFTASI )


              Dünya kültür mirasının korunması ve Müzeciliğin tanıtılması amacıyla UNESCO tarafından tüm dünyada 18 Mayıs “Müzeler Günü” olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde aynı amaçla 1982 yılından itibaren her yıl “Müzeler Haftası Kutlama Yönergesi” hükümleri kapsamında 18-24 Mayıs tarihleri arasında Bakanlığımız bünyesinde düzenlenen “Müzeler Haftası” etkinlikleri, “Müzeler Günü”nü tüm dünya ülkeleri ile birlikte eşzamanlı olarak kutlamak amacıyla değiştirilmiş ve UNESCO tarafından tüm dünyada “Müzeler Günü” olarak kutlanan 18 Mayıs günü, ülkemizde de “Müzeler Günü” olarak kutlanılmaya başlanmıştır.

Bu hafta süresince ülkemizin tarih ve kültür varlıkları tanıtılır. Müzeler gezilerek eski eserleri korumanın önemi anlatılır, milli kültür ve tarih bilgilerimiz zenginleştirilir. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir. Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir.

Müzeler; sanat, bilim, tarih ve kültürle ilgili eserlerin sergilendiği yerlerdir. Geçmiş yıllarda yaşayan insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve sanat anlayışlarını, bize bıraktıkları eserlerden öğreniriz. Geçmişi öğrenmek, bugünümüzü anlamamıza yardımcı olur.

Yurdumuzda ilk müze 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından İstanbul’da Aya İrini Kilisesi’nde kuruldu. Bu yıllarda Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi, Halit Eldem Bey tarafından da Türk ve İslam Eserleri Müzesi açılmıştır. Daha sonra ise 1924 yılında Topkapı Sarayı Müzesi, 1928 yılında Etnografya Müzesi, 1934 yılında Ayasofya Müzesi gibi önemli müzeler açılmıştır. Günümüzde ise hemen hemen bütün illerimizde müze bulunmaktadır. Müzelerimizi dolduran tarihi eserler yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılmaktadır.

Anadolu’muz dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Eski medeniyet kalıntılarının büyük çoğunluğu hala toprağın altında gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir. Yurdumuza gelen turistlerin büyük bölümü müzelerimizi gezmektedir. Müzelerin zenginleştirilmesi için bulduğumuz tarihi eserleri müzelere teslim etmeliyiz. İzinsiz kazı yapanlar devletimizin güvenlik birimlerine bildirilmelidir. Müzeleri bizim de mutlaka gezmemiz ve yaşadığımız topraklarda bizden önce yaşayan insanları tanımaya çalışmamız gerekir.

 

MÜZELER VE TARİHİ ESERLERİMİZLE İLGİLİ BİLMEMİZ GEREKENLER

Müze Nedir?

Müze, toplumun hizmetinde olan ve onun gelişimi için çalışan, insanlığın somut ve soyut kültürel mirası ile çevresini tanıması ve sahiplenmesi amacıyla ilmi yöntemlerle açığa çıkaran, inceleyen, değerlendiren, koleksiyonlar oluşturan, koruyan, tanıtan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, eğiten, kültürel, sanatsal zevkini ve dünya görüşünü geliştirmesinde etkili olan, kamuya açık, kar amacı gütmeyen daimi kuruluştur.

Tarihi Eserler Müzelere Nasıl Kazandırılır?

Eserler, müzelere bilimsel araştırma, sondaj ve kazılar yoluyla veya satın alma, bağış, zoralım (mahkeme kararı ile) yolu ile kazandırılmaktadır.

Tarihi Eserlerimiz Neden Yurtdışında Sergilenmektedir?

Ülkemiz çok zengin bir kültür mirasına sahiptir. Bu kültür mirasının ülkemizde olduğu kadar diğer ülke insanlarınca da tanınması ve kültürel ilişkilerin kuvvetlendirilmesi amacıyla 2863 sayılı yasa çerçevesinde ve Bakanlar Kurulu Kararı ile yurtdışında kültür varlıklarından oluşan sergiler düzenlenmekte veya gerçekleştirilen uluslararası sergilere eser gönderilerek katılım sağlanmaktadır. Yurtdışı sergilerimizde müze uzmanlarımız sergi komiseri olarak görev almakta bu sayede hem bulundukları ülkelerde ülkemiz kültürü ile ilgili olarak bilgi verme şansına sahip olmakta hem de mesleki konularda deneyimlerini artırmaktadırlar. Bu sergilerle ülkemizin kültür zenginlikleri dünyaya tanıtılmakta, kamuoyunda olumlu bir imaj yaratılarak Türkiye’yi ziyaret edecek yabancı turist sayısında artış sağlanmaktadır.

 

TARİHİ ESER BULDUĞUNUZDA YAPMANIZ GEREKENLER NELERDİR?

Ülkemiz, dünyada görülmeye değer tarihi eserleri ile eşsiz bir kültür hazinesine sahiptir. Dolayısıyla bilimsel araştırmalarda olduğu kadar kültür mirasımızın yağmalanması noktasında da ülkemiz tarih boyunca hep kaynak nokta olmuştur. Bu hazineyi her türlü tehlikeden korumak ise müzelerimizin birinci ve en önemli görevidir. Unutulmamalıdır ki tarihi eserler, bir toplumun kültür bilincinin olgunlaşmasında en önemli katkıyı sağlamaktadır.

2863 sayılı yasaya göre; Devlete, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzelkişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlarda varlığı bilinen veya ileride meydana çıkacak olan tarihi eserler “Devlet malı” niteliğindedir.

Tarihi eserleri bulan, sahip oldukları veya kullandıkları arazide tarihi eser bulunduğunu bilen veya yeni haberdar olan vatandaşlarımızın, bunu en geç üç gün içinde, kendisine en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara, diğer yerlerde ise mülki idare amirlerine bildirmeleri gerekmektedir. Bu, yasal bir zorunluluk olmasının ötesinde tarihi eserlerimizin talan edilmesinin önüne geçmek için örnek olması gereken bir vatandaşlık görevimizdir.

İhbarı alan muhtar, mülki amir bunların korunması ve güvenlikleri için gerekli tedbirleri alırlar. Muhtar, aynı gün alınan tedbirlerle birlikte durumu en yakın mülki amire; mülki amir ve diğer makamlar ise on gün içinde, yazı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına ve en yakın müze müdürlüğüne bildirir. Bakanlık ve müze müdürü 2863 sayılı Kanun hükümlerine göre en kısa zamanda gerekli işlemleri yapar.

Tarihi eserlerimizi bir rant kapısı olarak algılayıp onlardan maddi bir çıkar gözetenlere karşı halkımızın duyarlı olması büyük önem arz etmektedir. Bunun için başta kolluk kuvvetlerimiz olmak üzere özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize kültürel mirasımızın korunması ve kaçakçılığın önlenmesi yönünde müzelerde yıl içerisinde çok yönlü ve uygulamalı eğitim programları düzenlenmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer üstünde, yer altında ve su altında bulunan “taşınır” nitelikteki tarihi eserleri yasal süre içerisinde ilgili mercilere haber verenlere 2863 sayılı yasa hükümleri ve müze uzmanlarının eserlere ilişkin değerlendirmeleri çerçevesinde ikramiye ödenmektedir. Yasaya göre “taşınmaz nitelikteki” tarihi eserlere ikramiye ödenmemektedir.

 

           

 

 

 MÜZELER HAFTASI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

 

                           MÜZE

Tarih, sanat, kültürün, hazinesidir müze.
En gerçek bilgileri, o verir hepimize.

Onunla aydınlanır, en eski uygarlıklar.
Orada sergilenir, çok değerli varlıklar.

Müzeleri gezmeyi, hiç ihmal etmeyelim.
Bilgimize yepyeni, bilgiler ekleyelim.

Antik eser bulursak, verelim müzelere.
Tarihi hazinemiz, ün salsın ülkelere.

Tarihi eserleri, özenle koruyalım.
Turisti çektiğini, her an hatırlayalım.

Her turist, yurdumuzun, döviz, reklam kaynağı.
Onu hoşnut tutalım, gezsin denizi, dağı.

Böylece, hem tanınır, hem de gelir sağlarız;
Dünyayı ülkemize, sevgilerle bağlarız.
HAZİNEDİR MÜZELER

Bir hazinedir müze,
Bilgiler verir bize.
Tarihi aydınlatır,
Gerçekleri anlatır.

Nice antik eserler,
Heykeller ve resimler.
Hepsi müzede yatar,
Geçmişe ışık tutar.

Çok şehirde müze var,
Tarihi eser arar.
Bulununca eserler
Onları incelerler

Kayıtları tutulur
Müzelere koyulur.
Tarihi belirtilir,
Orda teşhis edilir.

Ülkeler tarihiyle,
Eski eserleriyle.
Kazanır değer, kıymet,
İşte bu medeniyet..

       

ANTİK ESERLER

Bütün antik eserler,
Toplamda müzede.
Tüm turistler gezerde,
Döviz kalır bize de.

Türkiye’m bu yönüyle
Her yeri bir şaheser.
Seyreder beğeniyle,
Gezen bütün turistler.

Kıymetini bilmeli,
Tarihi eserlerin.
Gezilip görülmeli,
Her yeri müzelerin.

Tarihi eserleri,
Müzelere verelim.
Ülkeyi gezenleri,
Müzeye götürelim.

Tarih, kültür ve sanat,
Hepsi onda toplanır.
Hazine onlar fakat.
Müzelerde saklanır.

    MÜZECİ

Her ulusun tarihi
Müzelerinde yatar
Çok yaşasın o güzelim
Müzeleri oluşturanlar.

Oralarda sergilenenlere
Sadece bakmak değil erek
Baktıklarımızı görebilmemiz gerek.

Müzelerdir geçmişimizi sergileyen
Unutmayalım
Geçmişi olmayanın
Geleceği de olamaz.
Bizim geçmişimiz de
Geleceğimiz de var
Geleceğimiz gençlerimizin
Ellerinde büyüyor.

 

MÜZELER HAFTASI BOYAMA YAPRAKLARI   (((((İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ))))))