Page 18 - TATİL 4. SINIF son vers
P. 18

SERÇE VE DÖRT YAVRUSU
                     3. gün


                                         Bir varmış, bir yokmuş; bir anne serçe ve onun dört tane birbirinden

                                         şirin yavrusu varmış. Anne, sıcak yaz aylarında yuvasında yavrularını
                                         büyütüyormuş. Gündüzleri yavruları için yem topluyor,  gün boyu

                                         çalışıp yavrularını besliyormuş.  Her geçen gün yavrularının büyü-
                                         düğünü,  güçlendiğini görüyor ve seviniyormuş.

                                         Sonbahara  doğru  yavrular  artık  iyice  büyümüş,  yuvada  hoplayıp
           zıplamaya, kanatlarını denemeye başlamışlar. Bir gün yine kanatlarını denerlerken, birden çıkan

           rüzgar yaramaz yavruları alıp yuvadan uçurmuş.  Anne serçe,  akşam döndüğünde yavrularını
           göremeyince çok üzülmüş. Onların artık uçabilecek kadar büyüdüğünü biliyormuş ama hayata

           dair nasihatler vermeden,  onlarla vedalaşmadan gittiklerine çok üzülmüş.
           Kış ayları yaklaştığında, anne serçe tarlada yem toplarken birden yanına doğru uçan dört küçük

           serçe görmüş. Yavrularını hemen tanımış. Birbirlerini kucakladıktan sonra anneleri onlara nasıl
           yaşadıklarını sormuş.

           Büyük yavrusu anlatmaya başlamış:
           “Önce  bahçelerde  yaşadım,  solucan  top-

           ladım.  Sonra  kirazlar  olurken  kiraz  yedim.
           Karnım hiç aç kalmadı.”          ÖRNEK

           “Ay, yavrum,” demiş serçe anne, “Bu hayat
           çok tehlikelidir. Başkasına ait şeylerle yaşa-

           maya  alışanın  başına  kötü  işler  gelebilir.”
           demiş.

           İkinci yavru “Ben konağın yakınında yaşadım.
           Zengin insanların artıklarını, ahırlarda hay-

           vanlara verilen yemlerin kalıntılarını topla-
           dım. Karnım hep doydu.” demiş.

           “Ay, yavrum,” demiş anne.  Zenginliğin yanında yaşamak iyidir ama zenginlikle birlikte alçaklık
           da hep orada olur. Bu hayat çok tehlikelidir.”

           Üçüncü yavru “Ben yol boylarında yaşadım. Orada hep bir şeyler bulunuyor. Onları topladım.”
           “Ay, yavrum,” demiş anne, “Yollar tehlikeli olur. Sen yem toplarken yaramaz çocuklar sana taş

           atabilir.”
           En küçük yavru “Ben ormanda kaldım. Ağaçların dalları arasında yer buldum. Kimseye zarar

           vermeden, kimseye muhtaç olmadan, özgür yaşadım. Kendi bildiğin gibi, kimseye bağlı olmadan
           yaşamak çok güzel. Hayatımdan çok memnunum.” demiş.

           “Yavrum, küçük olmana rağmen en akıllı senmişsin. Özgür olan, hayatta kimseye muhtaç olma-
           yandır. Senin hayatın diğerlerine de örnek olmalı.” demiş.

                                                              18
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23