Page 66 - TATİL 4. SINIF son vers
P. 66
şahin ile horoz
9. gün
Şahin, tatlı bir daire çizerek
süzüldü, yüzyıllık çınar ağacının
dalına kondu. Gerçi kendisini hafif
hafif esen rüzgarın kollarına bı-
rakmıştı; ama yine de yorulmuştu
inerken. Bir süre konduğu dalda
soluklandı, üzerindeki tozları silkeledi ve “Biraz kestireyim.” di-
yerek iyice yayıldı.
Tam bu sırada bir ses duydu. Horozun biri bağırtıyla
kaçıyordu. Çınarın altına geldiğinde soluk soluğa kalmıştı. Dönüp arkasına baktı, kimsenin gelme-
diğini görünce rahatladı.
Horozun kaçışını izlemiş olan şahin:
- Hah hah hah hah, diye gülmüştü.
Horoz, “O da kim?” diye çevresine bakınırken, şahin yukarıdan seslendi:
- Benim, dostum. Ben, şahin.
Horoz, sesin geldiği yöne kaldırdı başını, şahini gördü.
Şahin hâlâ gülüyordu: ÖRNEK
- Ne oldu, kimden kaçıyordun öyle?
- Tabii gülersin, dedi horoz, sana göre bir şey yok.
- Kim kovalıyordu seni?
Horoz:
- Sahibim, dedi. Az ilerideki çiftlikte yaşıyorum.
- Size şaşıyorum. Sahipleriniz, henüz yumurtadan yeni çıkmış bir yavruyken özenle besleyip
büyütüyorlar, sizler için güzel evcikler yapıyorlar, kümeslerde bir eliniz darıda bir eliniz arpada
yaşayıp gidiyorsunuz. Yine de mutlu olmuyorsunuz. Yahu, kendisine bu kadar yararı dokunan
insandan kaçılır mı? dedi.
Horoz, şahinin küçümseyici sözlerini dinledikten sonra:
- Sen, dedi, bir şahini tavada kızarırken veya şişe geçmiş közde
pişirilirken gördün mü?
- Yook, dedi şahin laubali bir tutumla, ne olacak?
- Ben, dedi horoz; çok horozlar, tavuklar gördüm sahibim pişirir-
ken. O yüzden ona nasıl güvenebilirim?
66