Page 129 - TÜRKÇE 2. SINIF
P. 129

BÖĞÜRTLENLİ DONDURMA

                                                                           Güneş yüzünü gösterdi. Yatak-

                                                                         tan hemen kalktım. Bugün okul for-

                                                                         ması giymeyecektim. Çünkü bugün

                                                                         23  Nisan’dı.  Bizim  bayramımızdı.

                                                                         Akşamdan hazırladığım kıyafetlerim

                                                                         askıdaydı. Güneş gibi sarı olan ti-

                                                                         şörtümü ve askılı kotumu giyindim.

                                                                         Harçlığım olan bozuklukları alt ce-
                                                                         bime  koydum.  Her  şey  tamamdı.

                                                                         Okula doğru yola koyuldum. Pas-

                                                                         tanenin önünden geçerken Selçuk

                                                                         amca çağırdı beni:

                                                                         -Umut, aç mısın oğlum, dedi.

                                                                         Açtım, ama olan param ile başka

                                                                         şeyler almak istiyordum. O yüzden
                                                                         ben  de  aç  olmadığımı  söyledim.

                                                                         Selçuk  amca  en  yakın  arkadaşım

           Fuat’ ın babasıydı. Vedalaşıp yoluma devam ettim. Okulda koşup eğlendim. Törendeki

           gösterileri izledim. Tören alanının yanında yiyecek içecek stantları kurulmuştu. Tek tek

           ne satıldığına baktım. Sonunda dondurma standının önünde durdum. Gitmek istesem

           de  gidemiyordum.  Kararımı  vermiştim.  Dondurma  alacaktım.  Cebimden  harçlığımı

           çıkardım. Böğürtlenli bir dondurma istedim. Dondurmacı amca üç kepçe dondurma

           koydu. Üzerine de renkli şeker taneleri döktü. Ne kadar güzel görünüyordu. Hafifçe

           dilimi dokundurdum. Tadı çok güzeldi. Okulun arkasına gidip yavaş yavaş yemeğe
           karar verdim. Güneş tepeye çıkmıştı. Gösteriyi izleyen insanların arasından geçtim.

           Okulun arkasına gidip oturdum. Dondurmayı ağzıma değdirir değdirmez dondurma

           düştü. Öylece kalakalmıştım. Çok üzüldüm. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gözlerim

           doldu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Başımı ellerimin arasına aldım. Bir

           gölge yanımda belirdi. Başımı kaldırıp baktım. Karşımda pastaneci Selçuk amca duru-

           yordu. Elinde de bir külah dondurma vardı. Ne mi yaptı? Gülümseyerek dondurmayı

           bana uzattı.



                                                                                                              129
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134