Page 61 - TÜRKÇE 3. SINIF
P. 61
Okuma - Anlama Adı: ....................... Soyadı: ...........................
KUYRUK ACISI
Zamanın birinde bir oduncu, ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana
rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an onunla
göz göze gelmiş. Yaradana olan aşkı, yılan bile olsa, yaratılana yansımış ve yılana
vurmaya kıyamamış. Yılan da duygulanmış ve dile gelmiş. ”Ey insanoğlu, sen bana
kıyamadın; ben de sana iyilik edeceğim.” demiş. Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş.
Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüş ve ‘’Bundan böyle ömür boyu sana her
gün bir altın lira vereceğim!’’ demiş. Oduncu altını bozdurmuş. Oduncunun evinde
o gün şenlik olmuş. Ailesi de dâhil hiç kimseye olanı biteni anlatmamış. Herkes, sa-
dece çok çalıştığı için oduncunun durumunun düzeldiğini zannetmiş. Oduncu yıllar
boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış. Bir
gün oduncu ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Birkaç gün geçince
bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu, oğlunu yanına çağırmış ve yılanın
sırrını anlatmış. ‘’Kör kuyunun başına git ve oğlum olduğunu söyle, yılan sana altın
verecek!’’ demiş. Oğlu inanmamış, ama gitmiş. Yılan önce saklanmış, sonra ortaya
çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir
altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikâyenin gerçek olduğunu görünce hırsa
kapılmış, “Kim bilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde!” diye düşünmüş. Hırsla
yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış, ama yılanın kuyruğunu koparmış.
Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş. Akşam yaklaşıp da oğlu
gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa kalkmış.
Kuyunun başına gitmiş ki oğlu cansız yatıyor. Yılanda o anda görünmüş, kuyruğu
yokmuş ve kanlar içindeymiş. Oduncu durumu anlamış, çok üzülmüş. Canının par-
çası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılan da yaralı... ‘’Hatalı olan oğlum
olmalı!’’ demiş ve yılandan özür dilemiş. “Tekrar dost olalım!” demiş. Yılan ise acı
acı gülümsemiş: “Çok isterdim; ama sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı
varken biz artık dost olamayız!” demiş.
61