Page 107 - TÜRLÇE 2. SINIF KİTABI
P. 107

AĞUSTOS BÖCEĞİ VE KARINCA


                                               Ağustos böceği, uzun yaz günlerinde saz çalar ve şarkı
                                          söylermiş. Hiç çalışmaz, kış için hazırlık yapmazmış. Karınca

                                          ise çok çalışkan ve çok zekiymiş. Karınca tüm yaz boyunca
                                          gelecek soğuk yaz günleri için dişini tırnağına katarak ça-

                                          lışmış durmuş. Yazın sıcak günleri artık bitmiş, ve havalar

                                          soğumaya  başlamış.  Kış  gelmiş.  Artık  ağustos  böceği  saz
                                          çalamıyor,  şarkı  söyleyemiyormuş.  Çok  üşümüş  ve  karnı

           acıkmış.
                  Ağustos böceği yazın eğlenirken küçük karınca bütün yaz boyunca bütün gün

           çalışıp kış için hazırlık yapmış. Ağustos böceğinin aklına karıncanın kışa hazırlık yaptığı

           ve gidip ondan yiyecek isterse ona yardım edeceği gelmiş.



                  Karıncanın yuvasına gelmiş. Karınca kapıyı açtığında karşısında soğuktan titre-

           mekte olan ağustos böceğini görmüş ve ona:



           - Ne istiyorsun ağustos böceği, demiş.



           Ağustos böceği karıncaya:

           - Çok üşüyorum, hiç yiyeceğim yok karnım da çok aç bana yiyecek
           bir şeyler verir misin? Söz veriyorum ağustosta sana olan borcumu

           ödeyeceğim, demiş.
                                 ÖRNEK


           Karınca:

           - Bütün yaz sen ne yaptın? Niye yiyecek bir şeyin yok? demiş. Ağustos böceği başını
           öne eğerek mahçup bir şekilde:




           - Ben bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledim deyince karınca çok sinirlenmiş.



           - Madem öyle bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdi de

           oyna  biraz,  demiş.  Kapıyı  ağustos  böceğinin  suratına  ka-
           patmış. Ağustos böceği kendi kendine bende yazın yiyecek

           toplasaydım, şimdi bu halde olmayacaktım diyerek bir daha

           aynı hataya düşmeyeceğine dair kendisine söz vermiş.





                                                                                                              107
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112